Ayvalık Ayazması: Şifalı Suların ve Tarihin Buluştuğu Nokta
Ayvalık’ın tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olan Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni), mistik atmosferi ve şifalı sularıyla ziyaretçilerini cezbediyor. “Panagia” Ortodokslukta Meryem Ana’ya verilen bir isimken, “Phaneromeni” yeniden ortaya çıkan anlamına gelir. Ayazma ise Yunanca’da kutsal yer anlamına gelen “Hagiasma” kelimesinden türemiştir ve Ortodoks kültüründe kutsal su kaynaklarına verilen isimdir.
Ayazmalar, Ortodoks kültürüne ait yapılardır. Genellikle Ortodoks Kiliseleri’nin, altında veya yanında bağımsız ya da müstakil olarak bulunmaktadır. Ayazmaların hastalıklara şifa dağıttığına, isteklerin gerçekleşmesine yardımcı olacağına inanılmaktadır.
Ayvalık Ayazması Hikayesi
Ayvalık’ta anlatılan hikâyelere göre, Panagia’nın İkona’sı (Kutsal Meryem’in İkonası) bir rüyanın ardından yapılan bir kazı ile 28 Haziran 1852 yılında bulunmuştur. İkona, bugün olduğu yerde, sahilden yaklaşık 100 metre uzaklıkta bulunan ve Saliokola (veya Saliokoula’nın Bahçesi) olarak denilen yerde keşfedilmiştir.
Ayvalıklı Evaggelini isimli 16 yaşlarında bir kız çocuğu, 1851 yılının bir pazar günü bir rüya görmüştür. Bu rüyanın sonucunda söz konusu alan kazılmıştır. Anlatılanlara göre Evaggelini her gece rüyasında Meryem Ana’yı görmektedir. Rüyasında Meryem Ana burada durup su içmekte ve çocuğa da suyu işaret etmektedir. Bu rüya üzerine çevre halkı, Evaggelini’nin rüyasına göre hareket ederek bölgede kazılar yapmıştır. Sonunda, rüyada görülen yerde Panagia’nın İkonası ve kutsal su bulunmuştur.
Ayvalık’ta, Panagia’nın İkonası’nın bulunduğu yerde, 1867 yılında Chioslu Kaptan Mihalis Papazis’in mali desteğiyle bir ayazma inşa edilmiştir. Ancak, 1890 yılında, ilk ayazma bozulmuş ve aynı yıl içinde daha büyük bir ayazma yapılmıştır. Bu durum, bölgede dini yaşantının önemli bir parçası haline gelen yapıların evriminde belirgin bir dönüm noktası oluşturmuştur.
Ayvalık Ayazması şifalı suları, şehir efsaneleri arasında yer alarak geniş kitlelere ulaşmıştır. 1850 ile 1922 yılları arasında, bu şifa merkezine birçok yöreden hastalar gelmekteydi. Foça, Balıkesir, İstanbul, Midilli, Samos gibi yakın bölgelerden ve hatta uzak Hydra adası veya Rumeli’den gelenler de kayıtlara geçmiştir. Bu ziyaretçiler genellikle yedi gün boyunca burada kalmakta, şifalı suyu içmekte ve dolu havuza girmekteydiler.
Tarihi Notlar ve Restorasyon
Ayvalık Ayazması, 28 Haziran 1852’den 1920’ye kadar bölgenin dini yaşamında önemli bir rol oynamıştır. Ancak, 1922 yılında bölgenin Türklerin eline geçmesiyle önemini yitirmiş ve bir zeytinyağı fabrikasına dönüştürülmüştür. 1970’li yılların sonlarında fabrika kapatılınca bina terk edilmiştir.